Amerikan otomobilleri Avrupalılaşıyor mu?

0
868
A.B.D kökenli markalardan olan Cadillac, GM (General Motors) bünyesinde bulunuyor ve BMW, Audi ve Mercedes gibi premium Alman markalarına karşı önemli bir marka olmasıyla öne çıkıyor. Cadillac denildiği zaman aklımıza genellikle yüksek hacimli 8 silindirli motora sahip yayla gibi otomobiller gelse de günümüzde yaşanan küreselleşmenin sonucu olarak artık değişik ülkelerin geleneksel modelleri arasında fark giderek kapanıyor. Bu doğrultuda Cadillac’ın en son konsepti olan Escala üzerinden Amerikan otomobillerinin gidişatını ve geleceğini analiz edeceğiz. 

Daha önceki bazı analiz ve haberlerimizde özellikle A.B.D kökenli markaların dönüşümleri üzerinde durmuştuk. Özellikle motorlarda yaşanan değişim gerçekten de dikkat çekici. Hem atmosferik, hem de supercharger sistemini yavaş yavaş bırakarak downsizing yani hacim küçültmenin eşliğinde turbo motorlara geçen Amerikan otomobil üreticiler bu konuda Avrupalı üreticilere iyice benzediler. Sadece motor değil şanzıman ve yürüyen aksam konusunda da benzer bir yaklaşım oldukça dikkat çekici.
Diğer taraftan eskiden Avrupa’ya özgü olan bazı modeller de A.B.D’de yaygın bir şekilde satılmaya başlandı. Bu modellere en güzel örnek olarak Ford Fiesta, Focus, C-Max ve Ford Mondeo gösterilebilir. Ayrıca Ford Transit ve Transit Connect modelleri de ülkemizde üretilerek A.B.D’ye ihraç ediliyor. Benzer bir şekilde Chrysler grubunda yer alan Dodge markası da ülkemizde üretilen Doblo’ya kendi RAM Promaster City adı altında satışa sundu. GM Grubu ise Insignia, Astra ve Mokka modellerini Buick markası altında önemli bir değişiklik olmadan A.B.D pazarında satıyor. 
Kısacası bir yandan Avrupalı modeller A.B.D’de yaygınlaşırken bir yandan da geleneksel Amerikan E Segmenti, SUV ve Pikap modelleri yaygın bir şekilde bu pazarda satılıyor. Ancak mevcut gidişat geleneksel görünüme ve yüksek hacimli V8 motora sahip Amerikan otomobilleri için hiç de iyi değil. Bu gidişatın hangi yöne olduğunu ise Cadillac’ın yeni tanıttığı Escala Konsept modeli bize göre açık bir şekilde söylüyor. 
Cadillac Escala Concept – dış görünüm
Her yıl düzenlenen ve oldukça lüks ve klasik araçların katılım ile gerçekleşen Pebble Beach gösterisinde tanıtılan bu model günümüzde üretilen Cadillac modellerine hiç benzemediği gibi neredeyse her açıdan Avrupalı premium üreticilerin tasarım çizgilerine sahip. Özellikle ön panjur, tampon ve far grubu Audi modellerini bile hatırlatıyor diyebiliriz. Ayrıca konsept modelin üzerinde bulunan motor da GM’in yakın bir zaman önce patent başvurusu yaptığı 4.2lt hacmine sahip bi-turbo-benzin motoru olmasıyla dikkat çekiyor. Bu motorun 500ps gücünde olduğu tahmin ediliyor. Diğer taraftan Cadillac tasarımcıları aracın iç dizaynını geçmişin modellerinden esinlenerek tasarlamışlar. Hem direksiyon simidi hem de göstergeler ne kadar modern de olsalar retro detaylara fazlasıyla sahipler. En azından bu detay bize geçmişin efsane Cadillac modellerini hatırlatacak diye düşünüyoruz. 
Cadillac Escala Concept – iç görünüm
Sonuç olarak Cadillac Escala’nın gerek görünüm gerekse de motor olarak Avrupalı özelliklere sahip olması Amerikalıların bu konuda Avrupalı üreticilere yaklaştığını da açık bir şekilde kanıtlıyor. Eski dönemlerde ağırlıklı olarak iç piyasaya satış yapan Amerikalı otomobil üreticileri, 2008-2010 yılları arasında yaşanan otomobil krizinden anlaşılan o ki büyük bir ders çıkarmışlar. Otomobil üretimi gibi büyük bir sektörün sadece iç piyasa ile değil dünyaya açılarak diri kalabileceği Amerikalıların otomobil konusunda Avrupalılaşmasından da net bir şekilde anlaşılabilir. 
Umarız halen çalışmaları devam eden Türk tasarımı otomobilin planlarını yaparken projede bulunan kişiler ve yöneticilerimiz de A.B.D otomotiv sektörünün başından geçen bu krizi ders olarak alırlar ve bir otomobil tasarlarken sadece iç piyasaya değil ayrıca dünya çapında satışa uygun bir model çıkartma gerekliliğini de göz önünde bulundururlar. Aksi takdirde biz A.B.D kadar şanslı olamayabiliriz.