Kia, Stinger modeli ile neyi hedefliyor?

0
183
Halen devam etmekte olan Detroit Otomobil Fuarı’nda Güney Koreli otomobil üreticisi Kia markası oldukça dikkat çekici ve bizim de beğenimizi kazanan 4 kapılı Coupe formundaki Stinger modelini tanıttı. Bu model hakkındaki yayınımızda Facebook takipçilerimiz olumlu olumsuz çok farklı yorumlarda bulundular ve biz de bu doğrultuda böyle bir modelin ne amaçla üretildiğini, Kia’nin esas amacının ne olduğunu farklı açılardan analiz etmeye karar verdik. 

İlk olarak Güney Kore’nin nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu ve Kia markasının 1944 yılında kurulup 1974 yılına kadar bisiklet ve motosiklet üretirken, ilk otomobilini Mazda altyapısı ile 1974 yılında üreterek 40 yılda otomobil sektöründe bu günlere nasıl geldiğini gösteren basit bir örnek vermek istiyoruz;

Ekibimizden bir arkadaşımızın amcası Elektrik Mühendisi ve hayatının büyük bir bölümünde çimento firmaları üreten ve inşa eden Amerikan Fuller firmasında çalışmış. Bu firma 1980’li yıllarda Güney Kore’de çimento fabrikaları kuruyor ve işletmeye alıyordu. 
Hikayemiz ise şu şekilde;
Amcamızın da içinde olduğu çok farklı milletlerden oluşan Fuller mühendisleri bir gün firma ustalarının ve işçilerinin de bulunduğu montaj işlemini tamamlayarak konakladıkları yere giderler. Yaklaşık 1 yıldır aynı yerde çalışmaktadırlar ve işin artık sonuna gelmişlerdir. Ancak Amcamız firma tarafından kendisine emanet edilen çok pahalı ve kendisine zimmetli olan bir ölçü aletini şantiye sahasında unuttuğunu fark eder. Gece saat 2 olmasına rağmen apar topar üstünü giyinir ve soluğu montajın yapıldığı ve cihazı unuttuğunu düşündüğü yerde alır. Bir de ne görsün; o gün montajını yaptıkları tüm cihazlar düzenli bir şekilde demonte edilmiş, sıraya dizilmiş, numaralandırılmış bir şekilde yerde duruyor ve Güney Korelilerden oluşan kalabalık bir ekip de bu parçaları inceliyor. Ayrıca bir grup da hem video hem de çeşitli açılardan fotoğraf çekerek görüntülerini alıyor. Şok olan Amcamız durumu Fuller firmasının üst yetkililerine bildiriyor ve yapılan incelemede anlaşılıyor ki Güney Koreliler büyük bir azimle o güne kadar yapılan neredeyse her montajı dağıtıp, görüntüleyip tekrar birleştirmiş. Tabi doğal olarak yapılan affedilir bir şey değil ve bu nedenle de daha sonra yüklenici firma Fuller ile Güney Koreli İşveren firma büyük problemler yaşamış. 

Buradan çıkarılacak sonuç ise; 
Her ne kadar yapılan uygulama etik olmasa da Güney Korelilerin teknolojiyi keşfetme ve kopyalama azmi ve hevesi gerçekten de takdire şayan bir hareket. 1970’li yıllardan itibaren büyük bir atılım yapan Güney Kore’nin bunu nasıl yaptığını anlatmak için de güzel bir örnek olduğunu düşündüğümüz için size bu paragrafı sarf ettik. Ayrıca Amcamız Güney Korelilerin kendi içlerinde müthiş bir dürüstlük anlayışı ve disiplini içinde hareket ettiğini de belirtiyordu. Günümüzde dünyanın en büyük otomobil fabrikasına (Ulsan-Güney Kore) sahip olan Hyundai, Kia’nın %33 ortağı konumunda ve bu ikili için ayrılmaz bir ikili demek de oldukça mümkün. Kısacası çok değil 40-50 yılda çok büyük bir konuma gelen Güney Kore otomobil ve elektronik endüstrisi bu başarısını çalışma azmine, dürüstlüğe ve birlik olmaya borçlu diyebiliriz. 

Gelelim Kia Stinger modeline; 
Kia Stinger modeli sahip olduğu başarılı tasarım özellikleri, güçlü motorları ve Coupe tarzı 4 kapılı formu ile büyük ilgi çekti. Ancak gerek ülkemizde gerekse de diğer ülkelerde; karşısında kendi segmentinde bu kadar dominant marka ve model varken Stinger’ı kimin alacağı merak konusu oldu. Rakipleri arasında müthiş bir hayran kitlesi olan ve büyük ihtimalle de kendisinden daha pahalı BMW 4 Serisi Gran Coupe ve Audi A5 Sportback gibi araçlar olan modelin esas olarak Kuzey Amerika pazarı için tasarlandığı bir gerçek ancak bu modeller ve niceleri bu pazarlarda da oldukça güçlü şatış payına sahip. Ancak Kia’nın özellikle A.B.D’de verdiği 10 yıl veya 100.000mil (160.000km) garanti ve bu garantinin boşa çıkmayarak ürettiği bol donanımlı araçların gerçekten de sorunsuz olması aracı markayı tercih eden ciddi bir kitlenin ortaya çıkmasını sağladı. Öyle ki hem Hyundai hem de Kia markalarının A.B.D’de bu sorunsuzluğu ve güven anlayışını oldukça uygun fiyatlar karşılığında müşterilere sunması popülerliklerini günden güne arttırdı. 
Ancak başlarda küçük ve orta sınıf araçlar üreten her iki marka da son zamanlarda premium sınıfa rakip olabilecek ilginç modeller ile A.B.D pazarını zorlamaya başladı. Hyundai Genesis markasını ortaya çıkardı ve çok lüks donanımlara sahip F Segmenti EQ900L modelini benzer bir motora sahip normal donanımlı E Segmenti bir Alman Premium model aynı fiyat ile satarak beğeni topladı. Ancak Alman premium markalar bu günlere çok kolay gelmedi ve Kia ve Hyundai’nin bu segmentte kendini kanıtlaması için daha çok zamana ihtiyacı var gibi görünüyor. 
İşte tam da bu noktada Kia Stinger gibi modellerin önemi ortaya çıkıyor. Kia Stinger her ne kadar kime satılacak diye düşünülen bir model olsa da bize göre esas amacı satıştan daha çok markaya basamak atlamak ve kendini üst sınıflarda kanıtlama modeli gibi görünüyor. Ayrıca bir nevi göz dağı olan bu tip modeller markaların konsept modeller ile yaptığı ileriye bakış açısının ete kemiğe bürünmüş bir hali olarak gövde gösterisine dönüşüyor. Belki Kia Stinger modelini üreterek zarar edecek ve çok fazla kişiye bu aracı satamayacak ancak dünyanın geneline “Ben böyle bir araç üretebiliyorum ve daha da iyilerini üretebilirim” mesajı vermek istiyor olabilir diye düşünüyoruz. Ayrıca halkı için de büyük bir övünç kaynağı olduğunu düşünüyoruz. Bize göre şu anda bu aracı üreterek zarar ediyorlar ancak başlamak işin yarısıdır ilkesi burada önem kazanıyor. 
Bu doğrultuda ilk piyasaya çıktıklarında alay edilen Güney Kore otomobilleri bugün azim, dürüstlük ve çalışkanlık sonucunda artık Japon ve Alman otomobilleri ile karşılaştırılır ve onlara karşı tercih edilir hale bile geldi. Yaklaşık 4-5 yıl önce yabancı bir otomobil dergisinde yapılan karşılaştırma oldukça dikkat çekiciydi. Alman Dergi, farklı sınıflarda bulunan 7şer tane Japon ve Güney Kore Otomobilini alarak teste tabi tutmuş ve yapılan karşılaştırma sonucu Güney Kore modelleri karşılaştırmayı 4-3 kazanmıştı. Bu durum yazıyı okuyan kişileri ve bizleri şaşırtmış olabilirdi ancak günümüzde insanlar artık alım tercihi yaparken Kia ve Hyundai markalarını Toyota ve Honda’nın karşısına rahatlıkla koyarak tercih edebiliyor. Bu da her iki markanın nerelere geldiğini ortaya koyuyor. 
İşte tüm bu nedenlerden dolayı bugün Japon otomobilleri ile rahatlıkla karşılaştırılır hale gelen Güney Kore otomobilleri, yarın premium Alman otomobilleri ile de gözü kapalı karşılaştırılabilir ve tercih edilebilir hale gelebilir. Bize göre Kia Stinger ve Genesis G90 gibi modellerin attığı bu ilk adım oldukça büyük ve Güney Kore’nin geçtiğimiz 40 yılda otomotivde yaptığı atılımı önümüzdeki 15-20 yılda çok farklı noktalara getirebilir. Kısacası Güney Kore azim, dürüstlük, ve çalışkanlığı uzun vadeli düşünmeyle birleştirerek büyük işler yapıyor ve yapacaktır diye düşünüyoruz.