Otomobil ve ticari araçlarda lastik konusu çok ama çok önemli ve araç ne kadar iyi yol tutuş ve fren özelliklerine sahip olursa olsun bu özelliklerini ancak lastiklerinin iyi olması derecesinde gösterebilir. Otomobil firmaları da genellikle en iyi değeri elde ettikleri lastiklerle performans verilerini yayınlamayı tercih ederler. Yani bir aracın performans, yol tutuş ve fren değerleri kullanılan lastikle doğrudan alakalıdır.
Ülkemiz insanı ise genellikle lastik satıcılarının tavsiyeleri üzerine lastik tercihini yapıyor ve bu durum satıcının ne kadar iyi niyetli olması ile yakından alakalı. Kimi satıcı elindeki kalan veya daha yüksek getirisi olan lastiği müşteriye satmaya çalışırken, kimi lastikçi de gerçekten iyi olduğuna inandığı lastiği müşteriye önerebiliyor. Biz 2. tipteki lastikçilerin maalesef azınlıkta olduğunu görüyoruz ama 1.tiptekiler de ticaretin gereğinin bu olduğunu savunuyorlar. Ancak ticaret, sadece para kazanmaya çalışmak değil, bu işi açık yüreklilikle ve dürüst bir şekilde yapmaktır. Tavsiye verirken herkesin bir aileye sahip olduğunu ve kendini onların yerine koymak gerektiğini hatırlamak gerektiğini düşünüyoruz.
Başınızı şişirmiş olabilecek kısa bir nutuktan sonra gelelim konumuza;
Ülkemizde özellikle son yıllarda çok farklı lastik markaları türedi ve bunların büyük bir çoğunluğu da Çin kökenli üreticiler veya bilinen lastik markalarının “Ekonomik” ve “Bütçe” olarak adlandırılan modelleri olmalarıyla dikkat çekiyor. Ancak yukarıdaki satırlarda da belirttiğimiz gibi aynı ölçülere sahip 2 lastik aynı özelliklere ve fiyata sahip olmayabiliyor. Öyle ki aynı ebatta iki lastik arasındaki fiyat farkı 2 hatta 3 kata kadar da çıkabiliyor. Bu da doğal olarak tüketicinin aklına “İki aynı ebattaki lastik ne kadar farklı olabilir ki? sorusunu getiriyor olabilir. Ancak bir lastiğin deseni ve kullanılan ham madde özelliklerini doğrudan etkilerken, özellikle panik anlarında ve limitlerde farkları ortaya çıkmaya başlıyor. Bir araç ile her zaman sadece düz yolda ve sıkışık trafikte gitmediğimiz düşünülürse;
Hayati fark yaratabilecek;
- Panik fren durumunda duruş mesafesi
- Viraj içinde yapılan yanlış bir reaksiyon
- Yağışlı havalarda derin bir su birikintisinde gerçekleşen kızaklama (Aquaplaning)
- Yüksek hızda sert bir manevra ihtiyacı
gibi durumlarda iyi bir lastik, hem canınızı hem de malınızı koruyarak kendisine ödenen farkı fazlasıyla karşılayabilmektedir. Üstelik konfor, ses düzeyi, dayanıklılık ve uzun süre yumuşaklığını koruma da hayati fark yaratabilecek özelliklerinin yanında yer alan önemli avantajlarıdır.
İşte tam da bu noktada ülkemizde en çok dikkatimizi çeken durum;
Bazı lüks araçlarda 3. sınıf hatta 4. ve 5. sınıf diyebileceğimiz, tek bir teste bile girmemiş, genellikle Uzak Doğu üretimi lastiklerin sırf ucuz olması nedeniyle tercih edilmesi dikkatimizi fena halde çekiyor. Düşük bütçeli araçlarda bu tip bir seçimi anlayışla karşılıyoruz ancak özellikle premium markalar hatta milyon liralık Range Rover modellerinde karşılaştığımız bu lastikler bizi gerçekten de şok ediyor. Geçtiğimiz günlerde 2012-2013 model olduğunu tahmin ettiğimiz ikinci el değeri en az 250bin-300bin TL arasında olan bir Range Rover Sport modelinde yer alan ve adını ilk kez duyduğumuz Victorun marka lastikler gerçekten de dikkat çekiciydi.
Bu araçta bulunan 275/45 R20 ebadındaki lastikleri bulmak kolay değil, anlarız ancak bir adedi yaklaşık 400TL olan bu lastiğin en ucuz premium alternatifleri olarak Nokian veya Pirelli lastiklerini yaklaşık 800TL’ye bulmak ta mümkün. 4 adet de toplam 1600TL’lik fark birçok kişi için kesin tercih sebebi olsa da bu sınıfta ve bu fiyata sahip olan bir araçta bizce adı sanı duyulmamış lastik markaları da kullanılmamalı.
Sonuçta bu lastikler en az 40.000-50.000km boyunca sürücüsüne hizmet edecek ve kritik anlarda da fark yaratacak özelliklere sahip olması gerekir. Bu tip lastiklerin yerine hiç olmazsa bazı otomobil markalarına lastik tedarik eden ve 1 adeti yaklaşık 500TL olan Güney Kore kökenli Nexen marka lastikler tercih edilebilirdi. Bize göre bu lastiği tercih eden kişi oldukça bilinçsizdi ve lastiği satan kişinin tavsiyesi doğrultusunda böyle bir seçim yapmış olabilir. Ancak bu ihtimali bir kenara bırakırsak “En nihayetinde lastik işte” diye tercih yapan çok kişiye de rastladığımızı belirtmeden geçmeyelim. Bu arada lastikleri satın alan kişi belki de aracını 8-10ay sonra satmak ve lastiğe bu parayı ödemek istemiyor da olabilir.
Şimdi ise daha yaygın bir lastik ebadı üzerinden örnek verelim;
İlk verdiğimiz örneğin oldukça uçlarda olduğunu biliyoruz ancak aracın fiyatına göre farkını görmek açısından önemliydi. Diğer taraftan çok yaygın bir ebat olan 205/55/16 ölçüsü için çok değişik markaların ürünleri mevcut. Örneğin bu ebatta adını sanını duymadığımız Landsail markası yaklaşık 150TL fiyat etiketine sahipken Continental markasının sahip olduğu Barum markası 200TL fiyat etiketine sahip ve Michelin, Goodyear, Continental, Bridgestone gibi markaların lastikleri de 400-450TL’ye kadar çıkıyor. Kısacası en ucuz lastikle en pahalı lastik arasındaki fark bu sefer tam 3 katına çıkmış durumda. Bu da doğal olarak tercih yapacak kişinin aklını karıştırıyor.
İşte böyle bir durumda uygun fiyatlı bir tercih yapılmak isteniyorsa; en ucuz ve markası bilinmeyen lastiğe değil de; Premium bir üreticinin 2. ve 3. düzey markası olarak adlandırılan lastiklerinin tercih edilmesini tavsiye ediyoruz. Belki adı sanı duyulmamış lastiklere göre %15-20’lik bir fark ödenebilir ancak büyük bir üreticinin arkasında olduğu ürünlerin daha yüksek standartlara sahip olduğunu düşünüyoruz. Continental-Barum ve Good Year-Sava buna en güzel örnekler olarak dikkat çekiyor. Her şeye rağmen ucuz lastiklerin arasından da iyi lastikler çıkabileceği ihtimalini bir kenara atmamak gerekiyor ancak biz bu konuda biraz tutucuyuz ve en azından büyük üreticilerin dahil olduğu gruptaki ucuz lastikleri tercih ediyoruz.
Bu arada tamamen kullanıcı yorumları ile şekillenen ve mükemmel bir lastik değerlendirme altyapısına sahip olduğunu düşündüğümüz www.tyrereviews.co.uk sitesini, aracına lastik seçmek isteyenlere şiddetle öneririz. Bu kaynaktan hangi lastik marka ve modelinin, yol tutuş, konfor, sessizlik, ömür ve aşınma gibi kriterlerden kullanıcı geri bildirimine göre ne kadar puan aldığını net bir şekilde görebilirsiniz.
Ana lastik markalarının hangi markalara sahip olduğunu görüp, daha güvenilir ucuz bir lastik markası tercihi yapabileceğiniz listemiz aşağıdadır.
Lastik aşınma tipleri nelerdir?
- Goodyear bir Amerika Birleşik Devletleri markasıdır.
- Good Year
- Dunlop (Kuzey Amerika ve Avrupa harici marketlerde Sumitomo’ya ait)
- Fulda
- Sava
- Falken (2015 yılında Sumitomo’ya devredildi)
- Debica
- Kelly
- Michelin bir Fransız markasıdır.
- Michelin
- BF Goodrich
- Kleber
- Uniroyal (Amerika’da Michelin’e ait) (Avrupa’da Continental’e ait)
- Riken
- Tigar
- Kormoran
- Continental bir Alman markasıdır.
- Continental
- Uniroyal (Avrupa’da Continental’e ait) (Amerika’da Michelin’e ait)
- General
- Barum
- Semperit
- Sportiva
- Gislaved
- Pirelli bir İtalyan markasıdır.
- Pirelli
- Ceat (Avrupa’da Pirelli, Asya’da Ceat/Hindistan markaya sahip)
- Courier
- Formula
- Petlas yerli üretim bir Türk markasıdır.
- Petlas
- Starmaxx
- Cooper bir Amerika Birleşik Devletleri markasıdır.
- Cooper
- Avon
- Mastercraft
- Roadmaster
- Mickey Thompson
- Toyo bir Japon markasıdır.
- Toyo
- Silverstone
- Nitto
- Yokohama bir Japon markasıdır
- Yokohama
- Advan
- Nexen bir Güney Kore markasıdır
- Nexen
- Roadstone
- Kumho bir Güney Kore markasıdır.
- Kumho
- Marshal
- Admiral
- Hankook bir Güney Kore markasıdır.