Downsizing yani hacim turbo ile hacim küçültme konusu, şüphesiz dünyada en fazla ülkemiz otomobil vergi sistemini etkilemiştir diye düşünüyoruz. Motor hacimlerinin turbo yardımı ile düşmesi ve artık E Segmenti SUV modellerinde bile 2.0lt motor kullanılması, ülkemiz gibi motor hacmi üzerinden vergi alan ülkeleri gelir açısından etkiledi. İşte burada vergi kaybı olduğunu düşünen idareciler, şimdi de motor gücü MTV uygulamasını devreye sokacaklarının sinyallerini verdiler.
Motor gücü MTV uygulaması konusunda Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından yapılan açıklama oldukça uzun ve bu nedenle biz de anladığımızdan özet geçelim;
Bu doğrultuda elektrikli araçlardan benzerlerinden alınan MTV’ye göre %25 oranında bir vergi alınacak. Mesela benzer bir araç 1.000TL MTV ödüyorsa, elektrikli araç 250TL MTV ödeyecek.
“Peki ama benzeri yani bir başka ifade ile muadili nasıl tespit edilecek? sorusu akıllara gelebilir…
Tam da burada konu başlığımız Motor gücü MTV ifadesi devreye giriyor. İlk olarak motor hacminin yerli yerinde durduğunu belirtelim. Ancak buna bir de motor gücü ekleniyor. Yani elektrikli otomobillerin MTV oranının belirlenmesi için, içten yanmalı motora sahip araçlara bir de motor gücü sınıflandırması geliyor. Anlayacağınız bu benzer ya da muadil ifadesi, aracın motor gücü olarak karşımıza çıkıyor.
Tabii burada; Elektrikli otomobilleri vergilendireceğim derken düşük hacimli güçlü araçların hedeflendiği çok açık. Örneğin artık satışların büyük bir çoğunluğunu oluşturan 1.0lt 115ps, 1.2lt 130ps ve 1.6lt 170ps ve benzeri araçların MTV’si bu nedenle önemli oranda artabilir.
Daha düşük beygir gücüne sahip 1.5lt ve 1.6lt dizel araçlar ise daha avantajlı konuma gelebilir. Ancak motor gücü MTV uygulamasında nasıl bir güç ve hacim dilimi oluşacak bilemiyoruz. Ayrıca hatırlanacak olursa işin içine bir de 2018 yılından itibaren araç değeri girmişti. Yani karşımızda 3 bilinmeyenli bir denklem var.
Sonuç olarak; elektrikli otomobilleri vergilendirelim diye özellikle düşük hacimli yüksek motor gücüne sahip araçlar hedefe konulmuş. Ayrıca 2.0lt motorlu 200ps-300ps aralığındaki araçlarda ciddi anlamda etkilenecektir. Madem elektrikli otomobillere vergilendirme kolaylığı aranıyordu, keşke kendi içinde çalışan basit bir sistem uygulansaydı. Tıpkı dünyanın geri kalanında olduğu gibi.
Bu durum açıkçası sol kulağını kafa üstünden sağ elle tutmaya benziyor. Acaba daha fazla vergi alabilmek için MTV sistemi daha ne kadar karmaşık hale getirilebilirdi? Amaç üzüm yemek mi? Bağcıyı dövmek mi?…
Naci Ağbal’ın binek araç motor gücüne mtv uygulaması konusundaki açıklamaları şu şekilde;
“Bu tanımı eklemekle, vergileme ölçütleri arasına motor gücünü de ekliyoruz. Kanunda, böyle bir tanım ve elektrikli araçlarda da motor silindir hacmi olmadığı için, motorlu taşıtlar vergisi alma ile ilgili bir boşluk var. Böylece hem kanundaki bu boşluğu düzenliyoruz hem de elektrikli araçlar bakımından teşvik edici, destekleyici şekilde, muadili olan araçların motorlu taşıtlar vergisinin dörtte biri oranında motorlu taşıtlar vergisi alınmasını öngörüyoruz.
Bu düzenleme, Türkiye’de elektrikli araçların satışına, üretimine destek veren yeni bir düzenleme. Bundan önce de Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda, elektrikli ve hibrit araçların ülkede üretimini ve satışını desteklemek amacıyla, Özel Tüketim Vergisi oranlarını diğer muadil olan araçlardan çok daha düşük belirlemiştik. Aynı yaklaşımı Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de sürdürüyoruz. Eğer muadil olan aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi 2 bin lira ise elektrikli araç için 500 lira vergi alınacak.
Elektrikli araçlardan hiç vergi alınmaması yönünde talepler olduğunu ifade ederek, “Biz bu vergide yüzde 75 oranında indirim yapmak suretiyle önemli bir teşviği vermiş oluyoruz.
Türkiye’de 452 elektrikli otomobil olduğunu söyleyen Ağbal, “Elektrikli otobüs veya kamyon için böyle bir sorun yok. Çünkü bu araçların vergilendirilmesinde motor silindir hacmi vergileme ölçütü değil. Onlar için vergileme ölçütü istiap haddi, koltuk sayısı. Biz kanundaki boşluğu doldurmuş oluyoruz.
Sektörün şu konuda talebi var; bence üzerinde çalışmamız lazım. Araçlarda, motor silindir hacminin yanına motor gücünü de vergileme ölçütü olarak koymakta fayda var. Çünkü, burada esas olan, motor silindir hacmi teknolojinin geldiği nokta itibariyle, vergide ödeme gücü ilkesini çok kavramıyor.
Türkiye’de satılan araçların, sanıyorum yüzde 96’sı 1.600 cc araçlar. Neden? Çünkü bizim vergileme sistemimiz, ithal edilen araçlar da dahil olmak üzere hep Türkiye’ye 1.600 cc araç gelmesine teşvik ediyor. Çünkü, motor silindir hacmi arttıkça vergileme artıyor. Onun için birçok firma 1.600 cc motora sahip ama beygir gücü çok daha yüksek araçları piyasaya sokarak rekabette avantaj elde etmeye çalışıyor.”