İstanbul AutoShow Fuarı’na neden 23 marka katılmıyor?

0
491
Geçtiğimiz Perşembe günü açılış ve basın gününe katılım sağladığımız İstanbul AutoShow 2017 Fuarı halen ülkemizde faaliyet gösteren otomobil markalarının yarısından fazlasının katılım gerçekleştirmemesi nedeniyle doğal olarak oldukça sönük geçti ve uluslararası bir fuarın aksine yerel bir fuar tadındaydı diyebiliriz. Bu ifadeleri kullandığımız için üzülüyoruz çünkü İstanbul gibi dünyanın en  kalabalık ve kozmopolit şehirlerinden bir tanesinde, üstelik her cinsten otomobilin görülebileceği bir bölgeye bu fuar kesinlikle yakışmadı.





İlk olarak hangi markaların katılım sağladığına bir bakalım;
  • Hyundai, Nissan, Dacia, Renault, Mitsubishi, Ford, Honda, Peugeot, SsangYong, Toyota, Lexus, Aston Martin, Smart, Mercedes Benz, Opel, Fiat, Jeep, Alfa Romeo, DFSK
Burada dikkatimizi çeken nokta, 
Ülkemizde üretim yapan Renault, Fiat, Mitsubishi (Otobüs-Minibüs), Mercedes (Kamyon-Otobüs), Toyota, Honda ve Hyundai gibi markalar ve bu markalar ile alakalı olan diğer markaların fuara katılmış olması dikkat çekiyor. Yani kısacası katılım sağlayan markaların %65-70”i yerli üretim yapan otomobil grupları ile doğrudan alakalı. (Ör: Koç: Fiat-Alfa Romeo-Jeep)
Şimdi fuara katılmayan marka ve gruplara bakalım;
  • Fer-Mas Oto (Ferrari, Maserati) – Koç Grubu
  • Borusan Oto (BMW, Jaguar, Land Rover ve Mini), Rolls Royce (dolaylı)
  • Doğuş Oto (Audi, Bentley, VW, Seat, Porsche, Lamborghini, Bugatti ve Skoda (dolaylı-Yüce Oto))
  • Bayraktar Oto (Citroen, DS, Infiniti, Subaru)
  • Volvo Türkiye
  • Kia
  • Suzuki
  • Mazda
Görüleceği gibi katılım sağlayan 19 markanın (DFSK dahil) yanında tam 23 marka da bu fuara katılmıyor ve bu markaların yerli üretim yapan gruplar ile bir alakaları yok. Sadece Fer-Mas aynen Fiat, Alfa Romeo ve Jeep gibi Koç Grubu’na bağlı ancak çok özel araçlar olması dolayısı ile değerlendirme haricinde tutulabilir. Ancak burada en ilgi çekici bağlantı olarak, fuara büyük katkı sağlayan Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) başkanı olan Mustafa Bayraktar’ın ayrıca Bayraktar Oto’nun da sahibi olması dikkat çekiyor. Bu da bu yıl düzenlenen fuarın ne kadar isteksiz düzenlendiğini açık bir şekilde kanıtlıyor diye düşünüyoruz. Hatırlanacak olursa geçen yıl da fuar düzenlenmemiş ve satışlar bahane gösterilmişti. Taşları yerine oturtunca “Artık bu sene yapalım bari” anlayışı ile hareket edildiği bizim ilk aklımıza gelen şey oldu da diyebiliriz. 
Peki ama bu kadar ilgisizliğin nedeni ne olmuş olabilir?
İlk olarak şunu belirtelim; Volvo, dünya çapında en büyük olanlar hariç diğer fuarlara katılmama kararını zaten küresel çapta almıştı ve bu nedenle arkasında bir şey aramaya gerek yok. Diğer taraftan katılımcıların yaklaşık %70’ini yerli üretim ile alakalı grupların oluşturması ve katılmayanların da %100 oranında yerli üretimle alakalı olmaması aklımızda son gerçekleşen ÖTV artışlarının mı bu şekilde bir harekete neden olduğu sorusuna neden oluyor. Her ne kadar yerli üretim araçlar da bu artışlardan %55 oranında etkilenmiş olsa da yukarıda listelediğimiz 23 markada etkilenme oranı, satış rakamlarına göre düşünülecek olursa %90-%95 oranında gerçekleşiyor olabilir. 
Şüphesiz ki ÖTV artışından şiddetli bir şekilde etkilenen markalar şu anda bir hayal kırıklığı içinde ve son aylarda yaşanan, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık %10 oranındaki düşüş de esas olarak fuara katılmayan markaları vurmuş gibi görünüyor. Fuar katılım payı, stantların  hazırlanması, çeşitli aktiviteler ve benzeri uygulamaların yaklaşık 2-2.5milyon TL masrafa yol açması da markalar için bir başka bahane olarak gösterilebilir. Sonuç olarak bize göre 23 markanın katılım sağlamaması biraz ÖTV protestosu, biraz tasarruf ve biraz da fuara olan inancın kaybolmasından kaynaklanıyor diye düşünüyoruz. Yerli üretime katkısı olan gruplar ise yukarıda da belirttiğimiz gibi biraz da mecburiyetten katılım sağlamışlar.

Bu arada bugün fuara katılım sağlayan bazı takipçilerimiz bir takım araçların kapılarının kilitli olduğunu, yetkili kişiler tarafından alınan karar doğrultusunda böyle bir uygulama yapıldığı cevabını almışlar. Bu bile isteksizliğin en üst safhada olduğunu gösteriyor diye düşünüyoruz. Sanki “Bitse de gitsek” gibi bir durum var gibi görünüyor. 

1923 yılından beri Türk Otomotiv Sanayi nereden nereye geldi?

sekizsilindir.com editörlerinden Ege Batuhan Akgül Aston Martin’i incelerken