BMW V16 motor; BMW 7.67iL’den Rolls Royce 100EX’e uzanan fantazi

0
2428
Günümüzde hem motor hacimleri hem de silindir adetleri giderek azalıyor ve D segmenti araçlarda bile 1.0lt 3 silindirli turbo motorlar kullanılmaya başlandı. Ancak özellikle 80’li yılların sonunda bir silindir patlaması yaşanıyordu ve Alman premium markalarda günümüze kadar uzanan bir V12 motor hevesi başlamıştı. Üstelik V12 motor ile yetinmek istemeyen bazı markalar daha da üstüne çıkabilmek için büyük emek sarf etmişlerdi. 

Başlığımızın ana konusu V16 motor ise BMW’nin 7.67il projesinde yer alıyordu ve “Secret Seven”-“Goldfish” adıyla anılıyordu. Alman markanın o dönemdeki üç önemli üst düzey çalışanı Karlhienz Lange, Adolf Fischer ve Hanns-Peter Weisbarth tarafından akıl edilmişti ve 1987 yılında da bir prototip olarak hayat buldu. BMW 7.67il modelinde kullanılan V16 motor BMW’nin M70 koduna sahip 5.0 litre V12 atmosferik-benzinli motorundan türetilerek ortaya çıkarılmıştı ve 6.75lt hacmindeydi. 310kg ağırlığıyla V12 motordan 60kg daha ağır, 100hp daha güçlü ve 136nm daha fazla torka sahip olan SOHC (üstten tek eksantrikli) motor 413ps gücünü 5200devir/dakikada ve 625nm torkunu da 3900devir/dakikada verebiliyordu. Motorun gücü ve torku arka tekerleklere BMW 8 Serisi’nde bulunan 6 ileri manuel şanzıman vasıtasıyla iletiliyordu. ZF üretimi 4 ileri otomatik şanzımanın seçilmemesinin nedeni ise zaman ve maliyet kaygıları olduğu belirtilmiş olsa da projenin fikir babaları manuel şanzıman ile motorun karakteristiğinin daha iyi anlaşılabildiğini izah etmişlerdi. 
Solda V16 sağda M70 V12
BMW E32 7 Serisi oldukça büyük bir otomobil olmasına rağmen 750i modelinde bulunan V12 motor soğutma sistemi ile beraber motor kaputu altına ancak sığıyordu. V16 motor ise V12 motordan 30.5cm daha uzundu ve bu nedenle motorun yerleşeceği yerde yeterli alan bulunmuyordu. BMW mühendisleri bu sorunu radyatörü arkaya taşımakla buldular. 
BMW E32 7.67il arkadan soğutma sistemi
Aracın teknik verileri zamanı için oldukça iyiydi ve BMW 7.67iL 0-100km hızlanmasını 6.2 saniyede tamamlarken maksimum 280km/saat hıza kadar çıkabiliyordu. Aracın yakıt tüketimi ise 120km/saat sabit hızda 14.1lt/100km iken şehir içi kullanımda 20.2lt/100km’yi bulabiliyordu. Tüketim oldukça yüksek görünse de zamanının araçlarına göre ve motorun devasa büyüklüğüne göre makul sayılabilir. Sonuçta böyle kalbur üstü ve özel bir motora sahip markanın en üst ve pahalı modeli olabilecek bir otomobili kimse çok yakıt tüketiyor diye almamazlık etmezdi. Ancak BMW 7.67iL modeli üretime hazır olmasına rağmen maalesef hiçbir zaman üretilemedi.

Güç/hacim oranı en yüksek 14 atmosferik motor


Diğer taraftan BMW’nin İngiliz Rolls Royce markasını 2003 yılında satın almasıyla bu motorun daha rahat bir şekilde kullanılabileceği bir marka kazanılmış oldu. Rolls Royce markasını daha satılabilir ve çarpıcı bir marka haline getirmek isteyen BMW, V16 motoru Rolls Royce modellerine entegre etmeyi düşündü ve bunu da markanın kurucuları Charles Rolls ve Frederick Henry Royce’un tanışmasının 100.yılına özel 100EX konsept modeli ile gerçekleştirdi. Bu konsept 2004 yılında Cenevre otomobil Fuarı’nda yani tam 13 yıl önce tanıtıldı ve adındaki 100 sayısı iki ortağın tanışma yıl dönümünü, EX ise Experimental yani Deneysel olduğunu vurguluyordu. (Yazı görsel altından devam ediyor)

Bu arada BMW 7.67il modelinde kullanılan 1987 yılına ait V16 motor ile Rolls Royce modellerinde kullanılan 2004 tasarımı motor arasında önemli farklar da bulunuyordu. 7 Serisi’nde 6.7lt olarak kullanılan atmosferik emişli V16 benzin motorun hacmi Rolls Royce’da 9.0lt’ye çıkarılmış ve üstten tek eksantrik (SOHC) yerine üstten çift eksantrik (DOHC) sistemine geçilmişti ve motorda tam tamına 64 adet supap bulunuyordu. Ayrıca ZF üretimi tork konvertörlü 4 ileri otomatik şanzıman yerine ZF üretimi tork konvertörlü 6 ileri otomatik şanzıman tercih edilmişti. Bu ve benzeri yenilikler sonucunda ise güç 600ps’e, tork da yaklaşık 900nm civarına yükselmişti ve 2.5 ton ağırlığındaki devasa araç 5 saniye civarında 100km/saat hıza çıkabiliyordu.

En güzel görünüme sahip 6 otomobil motoru

Şüphesiz 100EX modeli hem Rolls Royce markası hem de BMW için oldukça önemli bir dönüm noktası oldu ancak aracın bu kadar sansasyonel olmasında şüphesiz BMW V16 silindirli motorun da büyük payı vardı ve 100EX modelinde kullanılmasının ardından birçok kişinin de dikkatini çekmişti. V16 motor ile ilgilenenlerden bir tanesi de şapşal Mr. Bean karakterini canlandıran ünlü İngiliz komedi oyuncusu Rowan Atkinson olmuştu. 2011 yılında vizyona giren “Johnny English’in Dönüşü” filminde kullanılmak üzere bir Rolls Royce Phantom Coupe modeli sipariş edilmiş ancak ünlü aktör aracın daha fazla ilgi çekmesinin filme de faydası olabileceğini belirterek, EX100 modelinde kullanılan V16 motor ile üretilip üretilemeyeceğini Rolls Royce’a sormuştu. Markanın sahibi BMW’nin verdiği olumlu yanıt sonucunda da bu dev motor yine bir dev olan Rolls Royce Phantom’da kendine yer bulmuştu. O günden beri de V dizilimine sahip bir 16 silindirli motor hiçbir modelde konsept hali ile bile kullanılmadı. (Yazı görselin altından devam ediyor)

Rowan Atkinson (Mer Bean) ve V16 motorlu Rolls Royce Phantom Coupe

Takipçilerimizden bazıları “Bugatti 16 silindirli motor kullanıyor” diyebilirler ancak V motor ile Bugatti’nin kullandığı W motor farklı tiptedir ve dizilimleri farklıdır. Bu konu ile ilgili olarak daha önceden farklı konular işlemiştik. Göz atmak isterseniz aşağıdaki anlatım videomuzda motor dizilimleri ile ilgili detayları izleyebilirsiniz.


16 silindirli motora sahip 6 otomobil modeli