90’ların en ateşli 8 Hatchback otomobil modeli

0
1422
Hatchback araçlar tüm otomobil tipleri içerisinde kullanım kolaylıkları nedeniyle en fazla sevilen kasa tiplerinden olmuştur. Gerek yeterli iç hacim sunmaları gerekse de kullanım kolaylıkları sayesinde her yaş grubundan insanların rahatlıkla kullanabildiği çok yönlü araçlardır. Ayrıca bu yönde potansiyeli gören otomobil üreticileri yüksek güçteki motorları HB modellere monte ederek işi eğlenceli hale getirmişlerdir. 

Hafif ve derli toplu boyutları sayesinde güçlü motorları ile büyük ve güçlü araçlara kafa tutabilen HB araçlar birçok insanın ilgisini çekmektedir. Diğer taraftan 1990’lı yıllarda üretilen performanslı Hatchback araçların yeri de apayrıdır. Hatta Hot-Hatch yani Ateşli Hatchback tanımı o günlerden çıkmadır diyebiliriz. Biz de bu doğrultuda o yılların en ateşli HB modellerini bir araya getirmeye karar verdik.

Aslında markaların değişik kasa tiplerinde daha farklı modelleri mevcut ancak biz her markadan daha popüler olduğunu düşündüğümüz bir adet modeli listeye dahil ettik. (Ör: Opel Astra GSi-Corsa GSi, Peugeot 106 GTi-306 GTi, VW Golf VR6-Golf GTi) Ayrıca listede üretimi 80’li yılların başında 90’lı yılların başını kapsayan Lancia Delta Integrale ve Peugeot 205 GTi gibi modellerde eklenebilirdi ancak bize göre bu modeller 80’li yılların listesine daha uygun görünüyor. Aksi halde listemiz oldukça uzayabilirdi. 

Renault Clio Williams 

1990-1998 yılları arasında üretilen 1. jenerasyon Renault Clio’nun çok özel ve sınırlı sayıda üretilen bir versiyonu 1993 yılında piyasaya sürüldü. 1300 adet ile hedeflenen üretim yoğun talep üzerine 1600 adede kadar çıktı ve her modelin üzerinden kaçıncı sırada üretildiği de yer alıyordu. Daha sonra 12.000 adet daha üretildi ancak birçoğu yarışlarda kullanıldı ve burada yaşanan kazalarda pert oldu. Sonuç olarak karşımızda tipik bir koleksiyonluk araç bulunuyor. Listemizde Ford RS Cosworth ve Clio Williams bu açıdan daha değerli araçlar olarak öne çıkıyor. Modele Williams uzantısının eklenmesinin nedeni ise Renault’un Williams takımı ile beraber Formula 1 araçlarında iş birliği yapmasıydı. Ancak Williams’ın araç üzerinden en ufak bir çalışması yoktu. Diğer taraftan Clio Williams 1996 yılı F1 Güvenlik Aracı olarak kullanılmıştı. 
Modelde 2.0lt atmosferik-benzin 147ps güce sahip bir motor bulunuyordu ve bu motor aracı 0’dan 100km hıza 7.8 saniyede çıkarabiliyordu. Aracın maksimum hızı ise 215km/saat olarak açıklanıyordu.

 

VW Golf VR6 Syncro

1991-1998 yılları arasında üretilen ve VW Golf’ün 3.jenerasyonunda sunulan 2.9lt atmosferik-benzin VR6 motoru 190ps güç ve 245nm tork üretebiliyordu. Model sadece 1994-1997 yılları arasında üretilmişti. Bu sınıf için oldukça sıra dışı olan yüksek hacimli bir motor ile sunulan model 0-100km hızlanmasını 7.5 saniyede tamamlıyordu ve 224km/saat maksimum hıza çıkabiliyordu. Modeli özel kılan özelliklerinden birisi de sürekli 4×4 çekiş sistemine sahip olmasıydı. Bulunduğu dönem içerisinde V6 motor ve 4×4 çekiş sistemi gibi özellikleri sunan bir başka model olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle de hem az bulunur hem de listenin en özel modellerinden birisi olarak öne çıkıyor.

Görünümü performansının üstünde 5 otomobil modeli

 
Alfa Romeo 145 Quadrifoglio Verde

Şanlı bir yarış geçmişine sahip olan Alfa Romeo’nun 1994-2000 yılları arasında üretilen kompakt sınıf temsilcisi 145 listemizde yer alan Fiat Tipo ile aynı temellere sahip olan bir araç. Listemizdeki diğer modellerden daha farklı ve aykırı tasarımı ile seveni de nefret edeni kadar çok olan model araca çok yakışan kırmızı rengi ile adından fazlasıyla söz ettirmeyi başarmıştır. Modelde 2.0lt hacminde 16 valf  çift bujili atmosferik bir benzin motoru bulunuyordu ve ilk tanıtıldığında 150ps olan motor makyaj sonrası 155ps güce kavuşmuştu. 184nm olan tork değerinde ise bir değişiklik olmasa da elde edildiği motor devri daha düşük seviyelerde gerçekleşiyordu. Bu motorlarda VVT yani değişken zamanlamalı supap sistemi de bulunuyordu. 0-100km hızlanması 8.4 saniye olan modelin maksimum hızı ise 216km/saat olarak açıklanıyor. 

Otomobil tarihine yön veren en önemli 5 model

Fiat Tipo 2.0i.e. Sedicivalvole

1988-1995 yılları arasında üretilen Fiat Tipo modeli ülkemizde bulunan herkesin yakından tanıdığı bir araç olarak listemizde öne çıkıyor. Alfa Romeo 145 QV ile kardeş diyebileceğimiz modelde 2.0lt 16 supablı 148ps güç ve 173nm tork üreten bir motor bulunuyordu. Ülkemizde de üretilmiş olan modellerde katalitik konvertör bulunmuyordu ve bu nedenle üretilen güç daha fazlaydı. 0-100km hızlanmasını 8.4 saniyede tamamlayan model maksimum 208km/saat hıza ulaşabiliyordu. Hem 3 kapılı HB hem de 5 kapılı HB kasa tiplerine sahip olan Tipo 2.0ie’de bulunan motor Tempra 2.0i.e 16V modelinde de kullanılmıştı.

Escort RS Cosworth

1992-1996 yılları arasında üretilen ve ralli parkurlarından fırlamış görüntüsü ve bu görünümü destekleyen motoruyla listemizin en güçlü ve turboya sahip tek modeli olan RS Cosworth’de 2.0lt hacminde turbo-benzin 225ps güç ve 310nm torka sahip bir motor bulunuyordu. Bu motor sayesinde 0-100km hızlanmasını 5.7 saniye gibi çok iyi bir zamanda tamamlıyordu ve 240km/saat maksimum hıza çıkabiliyordu. Bu veriler dönemin en dikkat çekici modellerinden birisi olan BMW E36 M3 modeli ile hemen hemen aynıydı. Dev arka spoyleri sadece görünüm için değildi ve arka kısımda yarattığı 190N baskı ile de yol tutuşa büyük bir katkı sağlıyordu.

Honda Civic VTİ 

1996-2000 yılları arasında üretilen ve listemizde bulunan atmosferik motorlu araçlar arasında 101ps/lt ile en yüksek güç/hacim oranına sahip olan Honda Civic VTi’de, 1.6lt atmosferik-benzin 162ps gücünde ve 150nm torka sahip, VTEC yani değişken supap zamanlamasına sahip bir motor bulunuyordu. Rakiplerinin 2.0lt hacimde bile üretmekte zorlandığı gücü 1.6lt’den hem de aşırı besleme olmadan alabilen model 0-100km hızlanmasını 7.2 saniyede tamamlıyordu. Modelin bir de Japonya pazarına özel 185ps güce sahip Type-R versiyonu bulunuyordu.
Civic VTi’ın HB kasa tipi haricinde farklı pazarlara özel Sedan ve Coupe kasa tipine sahip versiyonları da bulunuyordu. Aracın genel görünümü daha düşük motora sahip Civic modellerinden çok farklı değildi ancak 5 kollu pervane şeklinde jantları bu gücü vurgulamaya yetiyordu. 

Honda Civic Type-R

Opel Astra GSi



GSi yani Grand Sport injection kısaltmasının yaratıcısı Opel, 1987 yılında 2.0 litre hacminde 16 supablı 150ps güce ve 196nm torka sahip C20XE kodlu motoru piyasaya sürdü. Bu motor oldukça performanslı ve dayanıklı bir motordu ve Opel’in başta Astra GSi olmak üzere Vectra GT ve Calibra modellerinde kullanıldı. Cosworth tarafından da elden geçirilen bu motor esas olarak yarış modelleri için tasarlandı ve modifikasyona yatkınlığı ile ün saldı. Günümüzde hala bir çok hayranı olan bu ünite en çok da 1991 yılında üretilmeye başlanan Opel’in kompakt modeli Astra’ya yakışmıştı. Hafif kasanında etkisi ile Astra 100km hıza 8 saniyede hızlanabiliyor ve maksimum 220km’ye çıkabiliyordu. Bu motora sahip modelin üretimi 1994 yılında sona erdi ve daha düşük güce sahip Ecotec motor 1995 yılından itibaren maalesef modelde kullanılmaya başlandı.
  

Peugeot 106 GTi-(Citroen VTS)





Listedeki en ulaşılabilir model olan Peugeot 106 GTi’ın ülkemizde satıldığı 1996-2003 yılları arasında  spor otomobil severler modele resmen saldırdılar. Uygun fiyatı ve yüksek performansı sayesinde sportif 3 kapılı bir otomobile göre oldukça yüksek satış rakamları yakaladı. Ayrıca modifikasyona yatkın 1.6 litre 120ps güç üreten bir motora sahipti. Öyle ki TU5J4 koduna sahip bu motor bir süre sonra Peugeot’un rallilerde kullandığı yarış modellerinde de kullanılmaya başlandı. 925 kg gibi düşük bir ağırlığa sahip olması sayesinde 0-100km hızlanmasını 8.7 saniyede tamamlayan 106GTi 205 km hıza kadar çıkabiliyordu.