Ülkemizde uygulanan çok yüksek otomobil vergileri ve döviz fiyatlarındaki artış sonucu, 2.el otomobil piyasasındaki araçların fiyatları adeta zıpladı. Bu durumun esas nedeni ise artık 0 km araç satın almaya gücü yetmeyen bir kısım yurdum insanının 2.el araçlara yönelmiş olmasından kaynaklanıyor. Ancak piyasada bu durumu kötü niyetlerle fırsata çevirmeye çalışan araç sahibi veya galeriler de oldukça fazla.
Sorunları olan bir aracı size sorunsuz gibi satmaya çalışan bu kişiler, işini dürüstçe ve düzgün bir şekilde yapan kişi veya kurumların da maalesef ekmeği ile oynuyorlar. Öyle ki bu durumun piyasaya etkisini inceleyen ve kabul görmüş akademik bir çalışma bile mevcut. Biz de bugün sizlere “Limon Problemi” olarak geçen bu çalışmayı izah etmeye çalışacağız. Özellikle bayram öncesi 2.el araç piyasasının hareketlendiği ve araç satın almak isteyen kişilerin de acele davrandığı düşünülecek olursa bu konuda oldukça dikkatli davranmak gerekir diye düşünüyoruz.
Sorunları olan bir aracı size sorunsuz gibi satmaya çalışan bu kişiler, işini dürüstçe ve düzgün bir şekilde yapan kişi veya kurumların da maalesef ekmeği ile oynuyorlar. Öyle ki bu durumun piyasaya etkisini inceleyen ve kabul görmüş akademik bir çalışma bile mevcut. Biz de bugün sizlere “Limon Problemi” olarak geçen bu çalışmayı izah etmeye çalışacağız. Özellikle bayram öncesi 2.el araç piyasasının hareketlendiği ve araç satın almak isteyen kişilerin de acele davrandığı düşünülecek olursa bu konuda oldukça dikkatli davranmak gerekir diye düşünüyoruz.
Limon Problemi ve ikinci el pazarı
Bir otomobilin ikinci el değeri yeni bir otomobil alacağınız
zaman çok önemlidir. Özellikle Türkiye gibi otomobilin vergiler dolayısıyla çok
pahalı olduğu ülkelerde öncelikli sıradadır. İkinci el pazarında ise
otomobiller arz talep dengesi ve otomobilin geçmişi ile fiyatlanmaktadır. Her
ikinci el otomobil birbirinden farklı olması, alıcı sayısının çok olması
piyasada büyük hacimlerde alım satım yapılmasını sağlar. Otomobiller iki
tarafın da memnun olduğu fiyatlardan satılırlar. Kısacası serbest piyasanın
hakim olduğu ve ekonomik teorilerin test edilebildiği bir pazardır. James A.
Mirrlees ve William Vickrey’in 1996 yılında, George Akerlof’un 2001 yılında
ekonomi dalında Nobel ödülü almasını sağlayan “Bilgi Asimetrisi” ve “Limon
Problemi” konularına değineceğiz. (George Akerlof aynı zamanda son günlerde FED
faiz arttırımı haberleriyle adını sıkça duyduğumuz FED yönetim kurulu başkanı
Jannet Yellen’in kocasıdır.)
zaman çok önemlidir. Özellikle Türkiye gibi otomobilin vergiler dolayısıyla çok
pahalı olduğu ülkelerde öncelikli sıradadır. İkinci el pazarında ise
otomobiller arz talep dengesi ve otomobilin geçmişi ile fiyatlanmaktadır. Her
ikinci el otomobil birbirinden farklı olması, alıcı sayısının çok olması
piyasada büyük hacimlerde alım satım yapılmasını sağlar. Otomobiller iki
tarafın da memnun olduğu fiyatlardan satılırlar. Kısacası serbest piyasanın
hakim olduğu ve ekonomik teorilerin test edilebildiği bir pazardır. James A.
Mirrlees ve William Vickrey’in 1996 yılında, George Akerlof’un 2001 yılında
ekonomi dalında Nobel ödülü almasını sağlayan “Bilgi Asimetrisi” ve “Limon
Problemi” konularına değineceğiz. (George Akerlof aynı zamanda son günlerde FED
faiz arttırımı haberleriyle adını sıkça duyduğumuz FED yönetim kurulu başkanı
Jannet Yellen’in kocasıdır.)
Bilgi Asimetrisi Nedir?
Bilgi asimetrisi en kısa hali ile otomobili satan kişinin
almak isteyen kişiden daha fazla bilgiye sahip olması olarak açıklanabilinir.
Örneğin bir otomobil almak istiyorsunuz, sadece satıcının verdiği bilgiler
kadar bilginiz olur, KM düşürülmüşse bunu satıcı bilir ancak size söylenmediği
sürece siz bilemezsiniz. 0 otomobil alımında (hatta hemen hemen her alanda)
firmaların 2 sene garanti verme zorunluluğu bu sebepledir. Eğer garanti vermek
durumunda olmasalardı, üretim hattında sorun yaşamış bir aracı bunu bilerek
size normal fiyattan satabilirlerdi ve aldıktan sonra bu ayıplı malınız hakkında
hak talep edemezdiniz. Bu garanti sayesinde kalitesiz ürünlerin fahiş fiyatlar
ile satılmasının önüne geçilir. Ancak ikinci el otomobillerde böyle bir garanti
söz konusu değildir. Bu durumda oluşacak durum ise Limon Problemi ile
açıklanabilinir.
almak isteyen kişiden daha fazla bilgiye sahip olması olarak açıklanabilinir.
Örneğin bir otomobil almak istiyorsunuz, sadece satıcının verdiği bilgiler
kadar bilginiz olur, KM düşürülmüşse bunu satıcı bilir ancak size söylenmediği
sürece siz bilemezsiniz. 0 otomobil alımında (hatta hemen hemen her alanda)
firmaların 2 sene garanti verme zorunluluğu bu sebepledir. Eğer garanti vermek
durumunda olmasalardı, üretim hattında sorun yaşamış bir aracı bunu bilerek
size normal fiyattan satabilirlerdi ve aldıktan sonra bu ayıplı malınız hakkında
hak talep edemezdiniz. Bu garanti sayesinde kalitesiz ürünlerin fahiş fiyatlar
ile satılmasının önüne geçilir. Ancak ikinci el otomobillerde böyle bir garanti
söz konusu değildir. Bu durumda oluşacak durum ise Limon Problemi ile
açıklanabilinir.
Limon Araç nedir?
Amerikan argosunda iyi mala kiraz “Cherry”, kötü mala ise
limon “Lemon” denmektedir. Limon otomobil sorunlu ancak sorunsuz fiyatına
alınmış ikinci el araçları tabir etmekte kullanılır. Örneğin ikinci el bir
aracı emsalleri ile hemen hemen aynı paraya aldınız. Aracı kullanmaya
başladıktan sonra her gün artarak sorun çıkartmaya başladı. Tamire
götürdüğünüzde bu sorunların aslında daha önce de yaşandığını ve geçici olarak
“üzerinin kapatıldığını” fark ettiniz. Tebrikler elinizde mis kokulu bir
limon aracınız var demektir.
limon “Lemon” denmektedir. Limon otomobil sorunlu ancak sorunsuz fiyatına
alınmış ikinci el araçları tabir etmekte kullanılır. Örneğin ikinci el bir
aracı emsalleri ile hemen hemen aynı paraya aldınız. Aracı kullanmaya
başladıktan sonra her gün artarak sorun çıkartmaya başladı. Tamire
götürdüğünüzde bu sorunların aslında daha önce de yaşandığını ve geçici olarak
“üzerinin kapatıldığını” fark ettiniz. Tebrikler elinizde mis kokulu bir
limon aracınız var demektir.
Peki bu limon araçlar ikinci el piyasasını nasıl
etkilemekte?
etkilemekte?
Satıcı olduğunuzu düşünelim. Elinizde iki tane aracınız var,
ikisi de her özelliği bakımından birebir aynı. Tek farkı A aracında hiç bir
problem görülmezken, B aracında 15.000 lira masraflı bir şanzıman problemi
olduğunu biliyorsunuz ancak satarken belirtmiyorsunuz. Aracı alacak kişi de bu
problemi hemen göremeyecektir. Yani ortada bilgi asimetrisi var.
ikisi de her özelliği bakımından birebir aynı. Tek farkı A aracında hiç bir
problem görülmezken, B aracında 15.000 lira masraflı bir şanzıman problemi
olduğunu biliyorsunuz ancak satarken belirtmiyorsunuz. Aracı alacak kişi de bu
problemi hemen göremeyecektir. Yani ortada bilgi asimetrisi var.
İki aracı da satmak
istiyorsunuz. Burada fiyatlamayı bir kaç farklı şekilde yapabilirsiniz. Gelin
bunları inceleyelim.
istiyorsunuz. Burada fiyatlamayı bir kaç farklı şekilde yapabilirsiniz. Gelin
bunları inceleyelim.
A aracı 100.000 Lira – B aracı 85.000 Lira
Bu durumda teorik olarak B aracı çok daha kısa bir sürede
satılacaktır. (Ters Seçim) B aracı için 15.000 liralık iskonto yapmanız
karınızı ya da zararınızı etkilemeyecektir.
satılacaktır. (Ters Seçim) B aracı için 15.000 liralık iskonto yapmanız
karınızı ya da zararınızı etkilemeyecektir.
A aracı 100.000 Lira – B aracı 100.000 Lira
İkisini de aynı fiyattan koyup B aracındaki problemi
söylememeniz halinde (Ceteris Paribus) iki araç da aynı zamanda satılacaktır.
Ancak A aracındaki karınız değişmediği halde B aracından 15.000 lira kar etmiş,
amiyane tabirle alıcıyı 15.000 lira kazıklamış olacaksınız.
söylememeniz halinde (Ceteris Paribus) iki araç da aynı zamanda satılacaktır.
Ancak A aracındaki karınız değişmediği halde B aracından 15.000 lira kar etmiş,
amiyane tabirle alıcıyı 15.000 lira kazıklamış olacaksınız.
Peki pazarlık durumunda nasıl bir olay gözlenir?
İki araç da aynı fiyata sahip ancak müşteri sizle pazarlık
etmek istiyor, iki araca da 5.000 lira iskonto yapmanız halinde A aracından 5.000
lira zarar, B aracından 10.000 lira kar edeceksiniz. Tabi zarar etmek
istemediğiniz için A aracına bu indirimi yapmayacak ancak B aracına
yapacaksınız. Bu sebeple B aracı satılacak A aracı elinizde kalacaktır.
etmek istiyor, iki araca da 5.000 lira iskonto yapmanız halinde A aracından 5.000
lira zarar, B aracından 10.000 lira kar edeceksiniz. Tabi zarar etmek
istemediğiniz için A aracına bu indirimi yapmayacak ancak B aracına
yapacaksınız. Bu sebeple B aracı satılacak A aracı elinizde kalacaktır.
Görüldüğü üzere yukarıdaki üç durumun ikisinde B aracı daha
hızlı satıldı, bir durumda ise eşit şansa sahiptiler. Buradan piyasadaki kötü
araçların daha çok satıldığı sonucu çıkartılabilinir. Çok fazla el değiştirmiş
ikinci el araçların tercih edilmeme sebebi de budur. Ayrıca Gresham kanunu, yani
kondisyonu iyi olan aracın ileride daha fazla değer edebilmesi ihtimali,
kondisyonu kötü olan aracın daha kısa sürede satılması olayını da
açıklamaktadır. Örneğin 10 lira değerinde hem gümüş hem altın para var ise,
gümüş olanı harcamak; altın olanı ise saklamak mantıklıdır. Bu sebeple gümüş
para piyasaya hakim olur. Yani kötü para iyi parayı kovar.
hızlı satıldı, bir durumda ise eşit şansa sahiptiler. Buradan piyasadaki kötü
araçların daha çok satıldığı sonucu çıkartılabilinir. Çok fazla el değiştirmiş
ikinci el araçların tercih edilmeme sebebi de budur. Ayrıca Gresham kanunu, yani
kondisyonu iyi olan aracın ileride daha fazla değer edebilmesi ihtimali,
kondisyonu kötü olan aracın daha kısa sürede satılması olayını da
açıklamaktadır. Örneğin 10 lira değerinde hem gümüş hem altın para var ise,
gümüş olanı harcamak; altın olanı ise saklamak mantıklıdır. Bu sebeple gümüş
para piyasaya hakim olur. Yani kötü para iyi parayı kovar.
B aracı satıldı, sıra A aracını satmakta
B aracını bir şekilde sattınız, A aracını satmak
istediğinizde 100.000 liraya ilanı koydunuz, ancak araç bir türlü satılmıyor.
Bunun sebebi piyasada 100.000 TL’nin altında bir çok limon aracın olmasıdır.
Yani aracı satmak için fiyatını düşürmeye, piyasa tarafından zarar etmeye
zorlanıyorsunuz.
istediğinizde 100.000 liraya ilanı koydunuz, ancak araç bir türlü satılmıyor.
Bunun sebebi piyasada 100.000 TL’nin altında bir çok limon aracın olmasıdır.
Yani aracı satmak için fiyatını düşürmeye, piyasa tarafından zarar etmeye
zorlanıyorsunuz.
Sonuç olarak tüm bunların altında yatan ana sebep bilgi
asimetrisi, yani satıcının dürüstçe kusurları bildirmemesi, bildirmek zorunda
olmaması. Günümüzde bağımsız kuruluşların yaptığı ekspertiz ise bu durumu
ortadan kaldırması adına yapılan bir işlem.
asimetrisi, yani satıcının dürüstçe kusurları bildirmemesi, bildirmek zorunda
olmaması. Günümüzde bağımsız kuruluşların yaptığı ekspertiz ise bu durumu
ortadan kaldırması adına yapılan bir işlem.
Bizim fikrimize göre bu durumun daha sağlıklı çözümü ise
satıcıya sorumluluk yüklemekten geçiyor. İkinci elde kullanıcı ve üretici
kaynaklı olmayan sorunların ya da satış sözleşmesinde belirtilmeyen kusurların
satış işleminden itibaren belirli süre ile satıcı tarafından karşılanacak
olması bu durumu bir miktar çözebilir. Bir süre önce bu iş ile ilgilenen
işletmeler için yasa tasarısı oluşturuldu ve bu konuda faydalı olabileceğini
düşünüyoruz.
satıcıya sorumluluk yüklemekten geçiyor. İkinci elde kullanıcı ve üretici
kaynaklı olmayan sorunların ya da satış sözleşmesinde belirtilmeyen kusurların
satış işleminden itibaren belirli süre ile satıcı tarafından karşılanacak
olması bu durumu bir miktar çözebilir. Bir süre önce bu iş ile ilgilenen
işletmeler için yasa tasarısı oluşturuldu ve bu konuda faydalı olabileceğini
düşünüyoruz.
Sonuç olarak bayram öncesi birçok kişinin, yeni aracını alarak memleketine yola koyulmayı planladığını, araç alırken de aceleyle ve heyecanla hareket edeceğini düşünerek Limon Problemi’ni tekrar hatırlatır, seçim yaparken kılı kırk yarmalarını tavsiye ederiz. Araç satmak isteyen kişilerin de özellikle bayram öncesinde daha ahlaklı ve vicdanlı olmasını arzu ediyoruz.
Sekizsilindir Yazarı
Ege Batuhan Akgül