Turbo boşluğunu azaltacak 3 yeni teknoloji

0
1101

 

Aşırı besleme sistemleri artık motorların vazgeçilmezi olmuş durumda. Katı emisyon kuralları, yüksek yakıt tüketimi sorunu ve ham madde maliyetlerinin artması nedeniyle büyük hacimli atmosferik motorlar artık üreticiler tarafından tercih edilmiyor. Sadece belli başlı spor otomobil üreticileri ve lüks markalar yüksek hacimli atmosferik motorları kullanmaya devam ediyor. Ancak bu üreticiler bile yavaş yavaş aşırı besleme sistemlerine geçiş yapmaya başladılar.

Bu duruma en güzel örnek olarak ise Ferrari markası gösterilebilir. Marka ürün gamında bulunan 2 modelde turbo besleme sistemi kullanmaya başladı. Özellikle 488GTB modelinde hacim küçültme – down sizing yapılmasına rağmen çok daha iyi performansa sahip olduğununu aracı test eden bir çok profesyonel sürücü belirtti. Diğer bir İtalyan üretici olan ve VW himayesinde bulunan Lamborghini ise şimdilik sadece atmosferik motorlar ile devam ediyor.
Diğer taraftan özellikle küçük hacimli motorlarda turbo besleme sistemleri oldukça yaygınlaştı ancak bu motorların küçük yapısı nedeniyle turbo-lag denilen ve 1400 d/d altında hissedilen güç boşluğu ve yığılma hissi maliyetler nedeniyle bir türlü çözülemedi. Bunun için hem turbo hem de dönüş hızını motorun dönüşünden alan kompresör (supercharger) sistemlerinin olduğu ikili aşırı besleme sistemleri kullanıldı ancak yüksek maliyet ve yakıt tüketimi sorunu ortaya çıktı. Bu nedenle bu sistem de tam olarak turbo boşluğu sorununa çözüm olamadı.
Şimdi ise Volvo ve Mazda’nın tanıttığı ve BMW’nin yakın zamanda tanıtacağı yeni sistemler sayesinde bu konu çözülecek gibi görünüyor.
  • Volvo S90 Power Pulse

 

Volvo yeni tanıttığı S90 modelinde kullanacağı turbo-dizel motorda turbo boşluğunu ciddi oranda azaltacak Power Pulse teknolojisini tanıttı. Sistemde geleneksel bir turbo sistemi yine kullanılıyor ancak tek fark düşük devirlerde bu turbo türbinini egzoz gazından bağımsız bir şekilde döndürecek pompa sistemi bulunuyor. Aslında bu oto yıkamacılarda bulunan basınçlı yıkama kompresörleri ve binalarda bulunan hidrofor sistemlerinin bir minyatürü ancak kompresör kelimesinin supercharger ile karışmaması için kullanmıyoruz. Bu  arada hidroforun su bastığını bu sistemin ise hava bastığını hatırlatmakta fayda var. Hidroforu akılda kalması amacıyla örnek olarak veriyoruz.
Bu pompa sistemi bir adet pompa ve bir adet de 2 litrelik genleşme tankından oluşuyor. Pompa çalıştığı zaman 2 litrelik genleşme tankını basınçlı bir şekilde hava ile dolduruyor. Sürücü oldukça düşük devirlerde gaza yüklendiğinde biriken basınçlı havayı tutan valf açılıyor. Serbest kalan basınçlı hava egzoz manifoldundan geçerek turbo türbinini egzoz gazından bağımsız olarak döndürüyor ve bu sayede turbonun daha düşük devirlerde devreye girmesi sağlanıyor. Sonuç olarak da turbo boşluğu ciddi oranda azalmış oluyor. Pompa boşalan tankı anında dolduruyor ve bu döndürme gücü her zaman hazır bekletiliyor.
Volvo S90 D5 Power Pulse, 2.0 litre, 235hp, 480nm – 1750d/d-2250d/d arasında
  • BMW 5 ve 7 Serisi Quad-Turbo (4 Turbo)

 

Önümüzdeki yıl piyasaya çıkması planlanan BMW 750d modelinde ve yeni tanıtılacak olan BMW 5 Serisi’nde 3.0 litre hacminde 6 silindirli 4 turboya sahip bir dizel motor da kullanılacak. Bu motorda 2 adet küçük, 1 adet büyük ve 1 adet de elektrikli turbo olmak üzere toplamda 4 adet turbo bulunacak..Bu birliktelik sayesinde 400hp üzerinde bir gücün ve 800nm gibi bir torkun da üretilmesi muhtemel görünüyor. BMW daha önce 3 turboya sahip aynı hacimdeki benzer bir dizel motoru M550xd modelinde kullanmıştı ve bu motor büyük beğeni kazanmıştı. Elektrikli turbo hariç tanıtılacak 4 turbolu motorun bu motoru baz alacağı düşünülüyor.
Motorda bulunan elektrikli turbonun ise tek bir görevi olacak. Turbo boşluğunu azaltmak. Elektrik gücü ile döneceği için en alt devirlerden itibaren görevini yapmaya başlayacak olan bu ünite enerjisini 48 Voltluk bir aküden alacak. Bu değer normal bir otomobil aküsünün tam 4 katı. Pahalı bir teknoloji olsa da üst modellerde kullanılıp tecrübe edildikten sonra mutlaka ucuzlayarak küçük motorlarda da kullanılmaya başlanacaktır. 4 turboya sahip motorun sadece 7 ve  5 Serisi’nde değil X5, X6, ve üretilmesi düşünülen X7 modellerinde de kullanılması planlanıyor.
  • Mazda CX-9 Dynamic Pressure Turbo (Dinamik basınçlı turbo)

 

Mazda’nın BMW X5 ve Audi Q7 gibi modellere karşı yeni tanıttığı CX-9 modelinde yer alan bu teknoloji, motor hızına göre değişken basınçlı bir turbo besleme (dinamik turbo) sistemine sahip. Sistemi anlatmaya basit bir örnekle başlayabiliriz. Bahçede kullandığımız hortumun suyunu az bile açsak parmağımızla akışı kesmeye çalıştığımızda basınçta artma meydana gelir ancak su debisi aynıdır. Normal akış hızında diğer elimize suyu tuttuğumuzda fazla basınç hissetmezken parmağımızla hortumu kapatıp çok küçük bir delik bırakarak akışa izin verirsek ve diğer elimize tutarsak ciddi anlamda basınç hissedebiliriz.
Bu basit prensiple hareket eden Mazda mühendisleri düşük devirlerde egzoz gazlarının çıkışını daraltarak normale göre daha yüksek basınçlı bir şekilde egzoz türbininin dönmesini sağlayan sistemi geliştirdiler. Bu sayede düşük devirlerde bile 1.2 bar turbo basıncı elde edilebiliyor. Motor devri yükseldiğinde ise ikinci bir valf devreye girerek daha fazla egzoz gazının turboya gitmesini sağlıyor.
Bu sistemin verimli çalışabilmesi için 1. ve 4. silindirler ayrı egzoz çıkışlarına sahipken 2. ve 3.silindirler birleşik bir egzoz çıkışına sahip şekilde tasarlanmış. Bu sayede egzoz gazlarının silindirler içerisinden tahliyesi daha iyi gerçekleşiyor. Kontrol valfleri ise tahliye edilen egzoz  gazlarını basıncı artıran dar portlara yönlendiriyor.Egzoz gazlarının düşük devirlerde daha basınçlı bir şekilde egzoz türbinini döndürmesini sağlayan bu sistem sayesinde daha düşük devirlerde daha yüksek güç elde edilebiliyor ve bu sayede turbo boşluğunun azalması hedefleniyor.

Mazda CX-9 SkyActiv-G 2.5T, 2.5 litre, 227hp, 420nm – 2000d/d

Mazda ile ilgili diğer yayınlar için tıklayınız.