Pikaplar tüm dünyada artan bir hızla tıpkı crossover modellerde olduğu gibi çeşitliliklerini her yıl arttırmaya devam ediyor. En son olarak Honda, SUV modellere göre bile daha iyi özelliklere ve kullanışlılığa sahip Ridgeline modelini tanıttı. Bu modelin hem pikap hem de SUV özelliklerini çok iyi bir şekilde harmanlaması sayesinde oldukça başarılı olması ve diğer markalara da ilham vermesi oldukça olası görünüyor.
Diğer taraftan pikapların doğduğu yer olan A.B.D’de çok iyi özelliklere ve çeşitliliğine sahip modeller bulunuyor. Esas olarak iş amaçlı kullanım için ortaya çıkmış olsalarda anavatanında 90’lı yıllarda kullanıcıların sadece %15’i pikapları iş amaçlı olarak tercih ediyordu ve genellikle aile aracı olarak kullanılıyordu. Günümüzde ise bu oran büyük bir ihtimalle daha da azdır. Pikaplar konusunda diğer ülkelerin ve ülkemizin de A.B.D’yi geç de olsa takip edeceği tahmini yapılabilir.
Türkiye’de pikap modellere bakış nasıl?
Ülkemizde uzun yıllar pikap denildiği zaman Japon markalar pazarın hakimi oldular ve çok büyük oranda arazi kullanımı ve iş amacıyla kullanıldılar. Sütçülerin bile pikap araç kullanıyor olması Türk tüketicisinin pikaplara karşı algısını bu yönde şekillendirdi. Bu nedenle genellikle kamyonet muamelesi gördüler ve o zaman ana amaçları da bu şekildeydi ve çok fazla model seçeneği de yoktu.
Ancak bu durum 2006 yılında piyasaya çıkan Nissan Navara modeli ile değişmeye başladı. Ardından ise Mitsubishi 2007 yılında yeni L200 modelini tanıttı ve oldukça da beğeni kazandı. Bu modellerin her ikisi de sadece iş değil genel kullanıma da oldukça uygundu ve özellikleri SUV modelleri çağrıştırıyordu. Ayrıca vergi avantajı sayesinde fiyatları da daha ucuzdu. 4×2 çekiş sistemi sunan modellerin yıllık vergileri de gayet uygundu. Bu ikili için Türkiye’de pikap algısını değiştiren modeller demek hiç de yanlış olmayacaktır. Ardından Ford ve Isuzu da benzer özelliklere sahip yeni modellerini piyasaya sundular ve bu algıyı genişlettiler.
Ardından 2011 yılında VW, heybetli ve binek araçlara yakın konfor özellikleri sunan Amarok modelini tanıttı. Bu model oldukça geniş bir ön oturma alanı, rakiplerine göre yumuşak bir süspansiyon sistemi ve daha sessiz bir kabin sunuyordu. Ayrıca işçilik ve malzeme kalitesi de bu sınıf için fazlasıyla iyiydi. Bu nedenle de oldukça iyi satış rakamları yakaladı ve rakiplerinden daha yüksek fiyatlara sahip olmasına rağmen 2015 yılına kadar pazarı domine etti. Bunun en büyük nedeni ise bireysel ve binek kullanım amacıyla pikap satın alanların bu aracı tercih etmeleriydi. Sonuç olarak 90’ların A.B.D’si kadar olmasa da ülkemizde de artık pikaplara karşı binek ilgisi son 7-8 yıldır ciddi oranda arttı. Bu ilgi artışında pikap modellerin başarılı özellikler kazanmasının yanında ülkemizde bu araçlara uygulanan ÖTV oranlarının da büyük etkisi bulunuyor. Bu düşük vergi sayesinde pikaplar satılması gereken rakamlardan oldukça ucuz fiyatlara satılıyor.
Aynı fiyata VW Amarok Canyon mu? VW Passat Comfortline mı?
Pikaplar neden ucuz?
1.0 litre motora sahip binek modele bile %45 ÖTV ve %18 KDV uygulanıyorken pikap modellerde bu oranlar 4×2 veya 4×4 fark etmeksizin sırasıyla %4 ve %18 olarak uygulanıyor. Bu nedenle de pikap modeller Almanya’dan bile daha ucuz fiyatlarla ülkemizde satılabiliyor.
Görüldüğü gibi baz fiyatı 78.941 TL olan modele toplam 17.936TL ÖTV + KDV ödeniyor. Diğer taraftan aşağıdaki tabloda görüleceği gibi baz fiyatı 32.354TL olan VW Polo 1.2 Otomatik Comfortline modeline toplam 23.004TL ÖTV + KDV ödeniyor. Yani VW Amarok’un vergisiz fiyatı VW Polo’nun neredeyse 4 katı olmasına rağmen Amarok’a yaklaşık 5.000TL daha az vergi ödeniyor.
Bir de VW Amarok’un vergisiz fiyatına yakın olan premium bir modeli dikkate alarak karşılaştırma yapalım. Seçtiğimiz model BMW 3.20d ve bu model 79.722TL vergisiz fiyata sahip. Bu modele toplam 99.000TL ÖTV+KDV ödeniyor. Yani neredeyse VW Amarok 4×2 Otomatik Highline modeli ile aynı fiyata Türkiye’ye girmesine ve aynı motor hacmine sahip olmasına rağmen BMW 3.20d modeline neredeyse 6 kat fazla vergi ödeniyor. Bu iki modelin Almanya’da birbirlerine oldukça yakın fiyatlarla satıldığını da belirtmekte fayda görüyoruz. BMW 320d otomatik 41.000Euro civarında satılırken VW Amarok Highline 4×2 Auto 42.000 civarında fiyatlarla satılıyor.
Hesabın yapıldığı güne ait özel Borusan Oto Euro kuru : 3.09 alınmıştır.
Sonuç olarak pikaplar Türkiye’de vergi avantajları sayesinde Almanya’dan bile daha uygun fiyatlara satılıyor. Bu uygun fiyat tüketicilerin de dikkatini çekiyor. Hem fiyat hem de görünüm, konfor ve tekniklerindeki ilerlemeler sayesinde de artık bireysel müşteriler tarafından binek amaçlarla da tercih ediliyorlar.
Diğer taraftan pikap modellerin önümüzdeki yıllar içerisinde satışlarında ciddi bir atış olması durumunda devletin vergi kaybını atlamayacağını düşünüyoruz. Daha önce de bu konuda iz açıklığının yük kabini uzunluğunu baz alan bir vergilendirme söz konusuydu ancak Nissan ve Mitsubishi gibi markalar bu durumu daha uzun yük kabinine sahip olan araçları ithal ederek aşmayı başardılar.
Pikap modelleri çeşitlenir ve Türk tüketicisi bu araçları tercih etmeye başlarsa devlet kaybettiği yüksek vergiyi görmezden gelmeyecektir. Bunun sonucu olarak devlet, pikap modellerin avantajlı ÖTV koşullarını sadece şirketleri kapsayacak şekilde sınırlayabilir ve bireysel alımlarda mevcut binek araç ÖTV oranlarını uygulayabilir. Bu da pikapların avantajını yitirmesine neden olabilir.
2016 yılında pikap pazarı nasıl olacak?
2015 yılı ise pikap sınıfı için oldukça hareketli bir yıl oldu. Mitsubishi L200 ve Toyota Hilux modelleri yenilendi, Geçtiğimiz günlerde ise yeni Nissan Navara tanıtıldı. Makyajlı Ford Ranger ise yaz aylarına kadar satışa sunulacak. Isuzu D-Max ise hem makyajlandı hem de daha düşük hacimli ve ekonomik yeni motor seçeneklerine kavuştu. VW Amarok ise büyük ihtimalle bu yaz makyajlanacak. Fiat markası da Toro ve Fullback olarak 2 ayrı pikap modeli ile bu rekabete katılacak. Ayrıca Renault markası yeni Nissan Navara bazlı Alaskan modeli ile, Mercedes’de yine Nissan Navara bazlı pikap modelini 2016 yılında tanıtmasının ardından bu rekabete dahil olabilir. Hyundai ise Santa Cruz modeli ile hepimizi şaşırtabilir.
Sonuç olarak pikap sınıfı 2016 yılını hiç olmadığı kadar hareketli geçirebilir. Başka markaların da bu rekabete dahil olmasıyla yaklaşık 10 yeni ve makyajlı model Türkiye pazarında satışta olacak. Çeşitliliğin artması ve pikap tipindeki araçların iş aracı algısının büyük oranda kırılmasıyla da satışların artmasına kesin bir gözle bakılabilir.
Pikapların dezavantajları nelerdir?
Her yıl TUV Türk’de araç muayenesi yaptırma zorunluluğu
Her türlü yolda daha düşük hız limitleri nedeniyle daha fazla ceza yeme ihtimali
İstanbul’da 1. köprünün kullanılamaması
Bazı şehirlerde merkez noktalara sadece belli saatler arası girilebilmesi
4×4 modellerde motor hacmi nedeniyle yüksek motorlu taşıtlar vergisi (MTV) ödenmesi
Diğer taraftan pikapların kullanım ile alakalı dezavantajları da bulunuyor
Arka oturma alanının ön oturma alanı kadar rahat ve konforlu olmaması
Yüksek yakıt tüketimi
Şehir içinde hareket ve park sorunu
Hafif arka kısım ve arkadan çekiş nedeniyle savrulma sorunu
Pikapların avantajları nelerdir?
Geniş ve konforlu ön oturma alanı
Aydınlık ve görüş açıları geniş kabin özellikleri
Pahalı bir aracı vergi avantajı nedeniyle daha ucuza alabilme kolaylığı
Heybetli-SUV görünümlü kasa ve güven veren yüksek sürücü pozisyonu
Yük taşıma kabiliyeti
Arazi ve bozuk zemin kabiliyeti
Şirketlerin %18 KDV’yi doğrudan hesaplara işleyebilmesi
4×2 modellerde 2.0 litre motora sahip binek araçlara göre neredeyse yarı yarıya MTV
Sonuç
Pikap kasa araçlar tüm dünyada artık yavaş yavaş binek araç özellikleri kazanmaya başladılar. Ayrıca bir cihaz veya aletin birçok işi bir arada yapabilmesi yani çok fonksiyonlu olması da artık tüketicilerin önemle baktığı bir konu haline geldi. Buna en basit örneği cep telefonundan akıllı telefonlara geçişi gösterebiliriz. Pikap modellerde de bu potansiyel ciddi anlamda bulunuyor ve üreticiler de bu potansiyeli ortaya çıkartmak istiyor. Aslında benzer bir durum crossover modellerde gerçekleşti ve başarılı da oldu.
Diğer taraftan crossover modeller bile artık pikap özellikleri kazanmaya başladı. Daha az yük taşıyabilen ancak crossover özelliklerini sunan pikap modelleri de tanıtılmaya başladı. Renault/Dacia Oroch ve Fiat Toro tarzındaki crossover pikap karışımı modeller artık karşımıza daha çok çıkacak gibi görünüyor. Ayrıca oldukça lüks özelliklere sahip Honda Ridgeline tarzı modeller de SUV modelleri oldukça terleteceğe benziyor.
VW Passat dizel mi benzinli mi? Farklı modellere özel "Dizel mi? Benzin mi?" yazı dizimizin bu bölümünde VW'in D Segmenti modeli Passat'ın 2014 sonunda...